Defect Ratio Nedir?

Defect Ratio, bir yazılım projesinde bulunan hataların (defect) toplam üretilen kod veya tamamlanan iş öğeleri sayısına oranıdır. Bu metrik, yazılım kalitesini değerlendirmek ve süreç iyileştirme çabalarını yönlendirmek için kullanılır. Yüksek bir Defect Ratio, yazılımda kalite sorunlarına işaret ederken, düşük bir Defect Ratio, daha yüksek kalite standartlarının korunduğunu gösterir.

Defect Ratio, yazılım geliştirme süreçlerinde kaliteyi ölçmenin ve iyileştirmenin önemli bir aracıdır. Bu oran, yazılımın ne kadar sağlam olduğunu ve test süreçlerinin ne kadar etkili olduğunu gösterir. BioAffix projelerinde de, Defect Ratio’nun düşük tutulması, müşteri memnuniyeti ve güvenliği açısından kritik öneme sahiptir. Hem yazılım hem de donanım projelerinde Defect Ratio’nun yönetimi, BioAffix ürünlerin güvenilirliği ve performansı açısından hayati bir rol oynar.

BioAffix Projelerinde Defect Ratio’nun Yönetimi

BioAffix projelerinde, yazılım kalitesini artırmak ve Defect Ratio’yu düşük tutmak için çeşitli stratejiler ve süreçler uygulanmaktadır. Bu stratejiler, Definition of Done (DoD) kriterleriyle yakından ilişkilidir. DoD, her iş öğesinin tamamlanmış olarak kabul edilmesi için gereken kriterleri belirler ve bu kriterler, yazılım hatalarının en aza indirilmesine yardımcı olur.

CMMI ve Defect Ratio’nun Önemi

CMMI (Capability Maturity Model Integration) Seviye 3 sertifikasına sahip olan BioAffix, süreçlerinin olgunluk seviyesini sürekli olarak değerlendirmekte ve iyileştirmektedir. Defect Ratio’nun takibi, yazılımın hatasızlığı kadar CMMI için de önemlidir. CMMI Seviye 3 kriterleri, süreçlerin standartlaştırılması ve sürekli iyileştirilmesini gerektirir. Bu bağlamda, Defect Ratio’nun düzenli olarak izlenmesi ve raporlanması, CMMI metriklerine uygunluk sağlamak için kritik bir bileşendir.

DoD ve Defect Ratio İlişkisi

BioAffix projelerinde DoD’nin sıkı bir şekilde uygulanması, Defect Ratio’nun düşük tutulmasına doğrudan katkı sağlar. DoD’nin uygulanması sırasında gerçekleştirilen detaylı inceleme ve onay süreçleri, yazılım hatalarının erkenden tespit edilmesini ve düzeltilmesini sağlar. Bu da, proje tamamlandığında daha az hata ile daha yüksek kaliteli bir ürün elde edilmesini sağlar.

Defect Ratiolar

Defect Ratio hesabı genellikle aşağıda bahsedilen 3 formül ile hesaplanabilir. Bununla birlikte, BioAffix projelerinde Defect Removal Efficiency (DRE) – Defect Kaldırma Verimliliği Belirleme kullanılmaktadır. DRE süreci, Ones Technology tarafından oluşturulan “Ar-Ge Projeleri İdame ve Scrum Yasası” kapsamında BioAffix’te yürütülen üretim ve geliştirmelerde de uygulanmaktadır.

  1. Defect Density (DD) – Defect Yoğunluğu Belirleme (BioAffix projelerinde kullanılmıyor.)
  2. Defect Detection Efficiency (DDE) – Defect Tespit Verimliliği Belirleme (BioAffix projelerinde kullanılmıyor.)
  3. Defect Removal Efficiency (DRE) – Defect Kaldırma Verimliliği Belirleme

Defect Density (DD) – Defect Yoğunluğu Belirleme

Defect Density (DD)- Defect Yoğunluğu, kod başına veya modül başına tespit edilen hata sayısıdır. Kodun kalitesinin ölçüsüdür – yazılım kalitesi ne kadar iyi olursa, yoğunluk o kadar düşük olur. Çoğu takım hata yoğunluğunu bin kod satırı (KLOC) başına hata sayısı olarak hesaplar.

Örnek – 25.000 satır kodda 15 hata bulursanız, hata yoğunluğu (15×1000) ÷ 25000 = KLOC başına 0.6 olacaktır. Bu sayı, aynı geliştiricilerin aynı karmaşıklıkta 50 bin kod satırı (50 KLOC) daha yazması durumunda, o kodun muhtemelen 30 hata içereceği anlamına gelir (50 x 0.6).

Bazı durumlarda hata yoğunluğunu modül başına hata sayısı olarak da hesaplanabilir. Örneğin, 10 modülde 25 hata bulursanız, hata yoğunluğu 25 ÷ 10 = modül başına 2.5 olacaktır.

Bu istatistik, süregelen projelerde KLOC hesaplamasının imkansızlığı nedeniyle, BioAffix projelerinde metrik olarak kullanılmaz.

Defect Detection Efficiency (DDE) – Defect Tespit Verimliliği Belirleme

Defect Detection Efficiency (DDE) – Defect Tespit Verimliliği, bir aşamada tespit edilen kusur sayısının toplam kusur sayısına oranı olarak ifade edilen bir yüzdedir. DDE, her aşamanın etkililiğini ölçmek için kullanılır.

Örnek – DDE = (İlgili aşamada bulunan kusurlar ÷ Toplam kusurlar) x 100. Bulunan toplam hata sayısı 120 ise ve sistem testinde tespit edilen hata sayısı 30 ise, sistem testinin DDE’si şu şekilde olacaktır: (30 ÷ 120) x 100 = %25.

Bu istatistik, DRE’nin negatifi olduğu için, BioAffix projelerinde metrik olarak kullanılmaz.

Defect Removal Efficiency (DRE) – Defect Kaldırma Verimliliği Belirleme

Defect Removal Efficiency (DRE) – Defect Kaldırma Verimliliği, bir test ekibinin etkinliğini ölçen önemli bir metriktir. DRE, test ekibi tarafından üretim ortamına gitmesi engellenen hataların sayısını ölçer. İdeal değer %100’dür, bu da bir sonraki adımda hiç hata olmadığı anlamına gelir.

Uyarı: BioAffix projelerinde sistemlerin müşteriye teslimi öncesinde sırasıyla, Yazılım veya Donanım Ar-Ge Birimi > Donanım & Yazılım Test Birimi > Operasyon Birimi tarafından sistemler denenir.

Donanım & Yazılım Test Birimi DRE Verimliliği

  • A – Operasyon birimine teslim öncesi tanımlanan hataların sayısı
  • B – Operasyon birimine teslim sonrasında tanımlanan hataların sayısı
  • DRE (%) = A ÷ (A+B)

Ones Technology Ar-Ge Ekibi tarafından belirlenen bug’ların DRE’si > %90.

Operasyon Birimi DRE Verimliliği

  • A – Müşteri’ye teslim öncesi tanımlanan hataların sayısı
  • B – Müşteri’ye teslim sonrasında tanımlanan hataların sayısı
  • DRE (%) = A ÷ (A+B)

Ones Technology Operasyon Ekibi tarafından belirlenen bug’ların DRE’si > %95.

Yazılım veya Donanım Ar-Ge Ekibi ve Test Ekibi tarafından toplam tespit edilen bug sayısının 20’den küçük olduğu durumlarda, proje yavaş geliştirme aşamasında olarak nitelendirilir ve istatistiklere dahil edilmez.

Kalite Süreci ve Defect Ratio İzleme

BioAffix projelerinde, Defect Ratio’nun düzenli olarak izlenmesi ve raporlanması, kalite yönetimi açısından büyük önem taşır. Haftalık yapılan Task incelemeleri ve DoD kriterlerine uygunluk değerlendirmeleri, Defect Ratio’nun kontrol altında tutulmasını sağlar. Ayrıca, uygunsuzluk yönetimi süreçleri, tespit edilen hataların hızla çözülmesine ve tekrarının önlenmesine yardımcı olur.

Defect Ratio’yu Düşürmek İçin En İyi Uygulamalar

  1. Sürekli Entegrasyon ve Sürekli Teslimat (CI/CD): Kodun sürekli olarak test edilmesi ve entegrasyon süreçlerinin otomatikleştirilmesi, hataların erkenden tespit edilmesine yardımcı olur.
  2. Kod İncelemeleri: Kodun ekip üyeleri tarafından düzenli olarak gözden geçirilmesi, olası hataların erkenden tespit edilmesini sağlar.
  3. Test Otomasyonu: Otomatik test araçları kullanarak daha fazla test senaryosunun hızlı ve etkili bir şekilde gerçekleştirilmesi sağlanır.
  4. DoD’nin Sıkı Uygulanması: Yukarıda belirtilen DoD kriterlerinin titizlikle uygulanması, her iş öğesinin yüksek kalite standartlarına uygun olarak tamamlanmasını sağlar.

Sonuç

Defect Ratio, yazılım projelerinde kaliteyi ölçmek ve iyileştirmek için kritik bir metriktir. BioAffix projelerinde DoD’nin sıkı bir şekilde uygulanması, Defect Ratio’nun düşük tutulmasına ve yüksek kaliteli yazılım ürünlerinin geliştirilmesine katkı sağlar. Düzenli izleme ve en iyi uygulamaların benimsenmesi, yazılım hatalarının en aza indirilmesine ve müşteri memnuniyetinin artırılmasına yardımcı olur. BioAffix’in CMMI Seviye 3 standartlarına uygun olarak belirlediği süreçler ve metrikler, yüksek kalite ve süreç olgunluğunu sürekli olarak korumayı hedefler.

Dört ayda bir yayınlanan BioAffix elektronik posta bültenine abone olarak yeni gelişmeler hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz.

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir