Ones Technology, WioT Tomorrow 2024 Fuarı’nda any2any tarafından organize edilen Digital ID alanında, sektöre öncülük eden ürün ve çözümleriyle yer aldı. Farklı ülkelerden gelen katılımcılar, BioAffix markası altında geliştirilen geleceğin kart ve biyometrik tabanlı erişim ve güvenlik çözümleri hakkında detaylı bilgi aldılar. KVKK ve GDPR uyumlu bu çözümler ve BLE teknolojisi kullanılarak geliştirilen ürünler büyük ilgi gördü.

Yeni etkinliklerle geleceğin teknolojilerini kullanıcılara ulaştırmaya devam edeceklerini belirten Ones Technology Yönetim Kurulu Üyesi Onur Sırmatel ile yaptığımız röportajda, fuarın önemi ve şirketin global stratejileri üzerine konuştuk.

“Biz güvenlik amacıyla donanım ve yazılım geliştiren bir firmayız.”

Soru: WioT Tomorrow Fuarı sizin için ne ifade ediyor?

Onur Sırmatel: WIoT Tomorrow, adından da anlaşılacağı üzere kablosuz IoT alanında dünya genelinde üretim yapan, teknoloji geliştiren, özellikle çekirdek teknolojiler üzerine yoğunlaşan firmaların katıldığı bir fuardı. Yeni altyapılarını sergiledikleri bu platform, aynı zamanda Avrupa Birliği’nde benzer regülasyonların düzenlenmesi ve denetlenmesini sağlayan grupların da yer aldığı bir etkinlikti. Bu gruplar, yeni regülasyonları tanıtıp firmalardan aldıkları geri dönüşlerle düzenlemeler yapıyorlar.

Biz güvenlik amacıyla donanım ve yazılım geliştiren bir firmayız. Doğrudan müşteri portföyümüze temas eden bir fuar olmamakla birlikte, yeni geliştirdiğimiz ve hedeflediğimiz BioAffix Gate Vision serisi cihazları, globalde tanıtmak açısından önemliydi. Özellikle “Wireless IoT” alanındaki öncülerin bulunduğu bir yerde ürünlerimizi sergilemek ve onların geri dönüşlerini almak bizim için çok değerliydi.

Soru: Fuarda hangi ürün ve çözümlerinizi tanıttınız?

Onur Sırmatel: Fuarda bize ayrılan alanda altı partnerimizle birlikte yer aldık. Altı farklı firma, “Dijital ID” adı altında ürün ve çözümlerini tanıttı. Stantta yer alan firmalardan bazıları kart basım teknolojileri, bazıları doküman güvenliği, bazıları ise printer güvenliği üzerine çözümler sundu. Ayrıca, “mobil kimlik bilgileri” dediğimiz, kişinin kartının mobil uygulamalarda veya Apple Wallet, Google Wallet altyapısında tutulmasını sağlayan çözümlerini sergileyen firmalar da vardı.

Biz de bu fuarda BioAffix Gate Vision ürünümüzü tanıttık. Yeni nesil çözümlerimizin ve gelecekteki versiyonların nasıl olacağına dair bir demonstrasyon yaptık. Türkiye’de çoğunlukla kritik yerleşkelerin güvenliği için uçtan uca bir altyapı sağlıyoruz. Kendi merkezi doğrulama yazılımımız, kart okuyucularımız, biyometrik cihazlarımız ve buna bağlı diğer sistemlerle bütün çatı altyapısını biz oluşturuyoruz. Eski veya mevcut sistemlerin değiştirilmesi ve tamamen bizim altyapımızla sağlanması üzerine bir pazar yaklaşımımız var. Ancak globalde bu o kadar kolay değil.

“Globalde temel hedefimiz, mevcut altyapılara sorunsuz entegre olabilen ürünler sunmak.”

Soru: Global pazardaki zorluklar ve hedefleriniz nelerdir?

Onur Sırmatel: Türkiye’deki en büyük avantajımız, tamamen yerli ve milli bir altyapıya sahip olmamız, mevcut altyapıların güvenlik açıklarını giderecek çözümler sunmamızdır. Yurt dışındaki, özellikle Avrupa’daki müşterinin temel ihtiyacı, mevcut altyapısında herhangi bir ek maliyet, zaman ve iş yüküne yol açmadan güvenlik seviyesini artırabilecek veya farklı fonksiyonlar sunabilecek çözümlerdir. Yani, sektörde bulunmayan “tak-çalıştır” (plug-and-play) özellikli ürünlerle bu pazarda etkili olmayı umuyoruz.

Globalde temel hedefimiz, mevcut altyapılara sorunsuz entegre olabilen ürünler sunmak. Potansiyel müşterilerin çoğu zaten oturmuş bir altyapıya, geçiş kontrol sistemine, yazılıma ve kart okuyucularına sahip. Bu firmalar genellikle büyük global şirketlerle veya orta ölçekli firmalarla çalışıyorlar. Mevcut altyapılarında kullandıkları teknolojileri çağın gereksinimlerine uyacak şekilde yükseltmek için, tak-çalıştır yöntemiyle çalışan ürünlerimizi kullanmaları yeterli olacaktır.

Soru: Bu ihtiyacı karşılamak için ne tür çözümler geliştirdiniz?

Onur Sırmatel: Tasarım ve altyapımızı buna göre şekillendirdik. İlk örneğimiz, İstanbul Havalimanı’na (IGA) kurulan BioAffix Gate Vision cihazlarımız oldu. Normalde cihazlarımız merkezi sunucumuza ihtiyaç duyar. Ancak globalde bu ekosistemi yeniden uygulama şansımız yok. Örneğin, Mercedes’in fabrikası Siemens’in geçiş kontrol sistemini kullanıyorsa, bizim cihazlarımızı bedava da versek sistemlerini değiştirmek istemeyeceklerdir.

Bu nedenle, baştan sona altyapı yerine ürün odaklı hizmet sağlamak daha yerinde olacaktı. Müşteri açısından baktığımızda, mevcut bir kart okuyucusu varsa ve kart yeterli değilse, yeni bir biyometrik veya mobil kimlik doğrulama ihtiyacı doğuyor. Ekstra kablo çekmek veya ek donanım kullanmak istemiyorlar. Bizim yeni altyapımız, tamamen offline ve kendi başına çalışabilen biyometrik tabanlı çözüm sunuyor, bunu yaparken mevcut altyapıda hiçbir şeyi değiştirmeye gerek bırakmıyor. Biyometrik teknolojilerle birlikte geçiş kontrol güvenliğinde hata payı minimize edilirken geçiş süresi de 1 saniyenin altına düşüyor.

“Kullanıcı biyometrik verisini kendisi oluşturuyor, tutuyor ve kontrol ediyor.”

Soru: Bu sistemi nasıl entegre ediyorsunuz?

Onur Sırmatel: Mevcut kart okuyucusunu çıkarıp, bizim cihazımızı aynı kabloyla panele bağlayabiliyoruz. Kullanıcının biyometrik verisini kartın çipine veya kartın üzerine eklenen şifreli bir QR koduna yazıyoruz. Eğer kartları akıllı kart değilse, QR kodunu kullanıyoruz. Yani kart yenileme masrafı da ortadan kalkıyor. Kullanıcı kartını okuttuğunda ve yüzünü tarattığında, cihazımız doğrulamayı biyometrik olarak sağlıyor ancak sanki bir kart okuyucuymuş gibi doğrulanan kullanıcının biyometrik verisini değil kimlik ID’sini panele gönderiyor. Böylece kapı açılıyor ve mevcut sistemle tam uyum sağlanıyor.

Soru: Bu sistemin veri güvenliği açısından avantajları nelerdir?

Onur Sırmatel: En önemli avantajı, kullanıcının biyometrik verisinin cihazda veya sunucuda tutulmaması. Veri, kullanıcının kartında veya cep telefonunda şifreli olarak saklanıyor. Bu da KVKK ve GDPR gibi kişisel verilerin korunması yasalarına tam uyum sağlıyor. Kullanıcı, biyometrik verisini kendisi oluşturuyor, tutuyor ve kontrol ediyor. Ayrıca bu veriler kriptolu olduğu ve doğrulama esnasında canlılık algılayıcı sensörler devrede olduğu için kimlik hırsızlığına ve sahteciliğine olasılık tanımıyor.

Ayrıca, kullanıcı cep telefonunu da kullanabilir. QR kodunu cep telefonunda saklayabilir veya mobil uygulama üzerinden kimlik doğrulama yapabilir. Bluetooth Low Energy (BLE) teknolojisi sayesinde, cihazımız kullanıcının cep telefonuyla iletişim kurarak kimlik doğrulama işlemini gerçekleştiriyor. Kullanıcı, cep telefonunu cebinden çıkarmadan, yüzünü taratarak kapıdan geçebiliyor.

Soru: Bu teknolojiyi daha geniş alanlarda nasıl uygulamayı planlıyorsunuz?

Onur Sırmatel: Büyük kitlelerin bulunduğu büyük üretim tesisleri, askeri kışlalar, stadyumlar, metro istasyonları benzeri toplu ulaşım alanlarında bu teknolojiyi kullanabiliriz. Örneğin, metro istasyonunda bulunan kişilerin biyometrik verileri anlık olarak cihazla paylaşılır ve kullanıcılar hızlı ve güvenli bir şekilde geçiş yapabilirler.

Başka bir örnek vermek gerekirse stadyum girişine doğru akın eden 20 bin taraftar olduğunu düşünelim. Doğrulama yapacak cihazlar, BLE üzerinden kendine yakın olan kullanıcıların cep telefonlarıyla iletişime geçiyor. Yani stadyuma 20 bin kişi girecek diyelim, fakat cihazlar bu 20 bin kişinin biyometrik doğrulamasını aynı esnada yapmaya çalışması verimli bir doğrulama süreci sağlamaz. Doğrulama işlemini yapacak olan cihazlar, kullanıcıların konumuna göre 15-20 kişinin verisini geçici olarak doğrulama yapmak için hazırda bekletiyor olacak. Bu sayede, büyük veri tabanlarıyla uğraşmadan, anlık ve güvenli doğrulama sağlanabiliyor. Üstelik doğrulama işlemi esnasında kullanıcının biyometrik şablonu, 20 bin kişinin şablonuyla değil, yalnızca cihazın iletişime geçtiği alanda bulunan kişilerin biyometrik şablonlarıyla karşılaştırılıyor. Bu da sensörlerde yaşanması muhtemel hata oranını minimize ederek doğrulama süresini 1 saniyenin altına düşürüyor.

Ayrıca, mobil uygulamalar geliştirerek kullanıcının kendi biyometrik verisini kendi cihazında oluşturmasını ve saklamasını sağlıyoruz. Devletin verdiği kimlik kartları veya pasaportların çiplerinden alınan dijital fotoğraflar kullanılarak, kullanıcının biyometrik şablonu oluşturuluyor. Bu veri tamamen kullanıcının kontrolünde ve herhangi bir sunucuda saklanmayacak şekilde olması nedeniyle GDPR ve Türkiye’deki adıyla KVKK ile tam uyum içinde bir süreç işletilmiş oluyor.

“Küresel ölçekte daha fazla projeye imza atabiliriz.”

Soru: Fuarda iş ortaklarınızla nasıl bir etkileşim yakaladınız?

Onur Sırmatel: any2any öncülüğünde, Almanya’nın Wiesbaden kentinde düzenlenen WIoT 2024 fuarında altı partner firmamız vardı. Bunlardan bazıları kart basım teknolojileri, doküman güvenliği ve printer güvenliği üzerine çalışıyor. Örneğin, Tanlock firması kabin kilitleri konusunda uzman. Bu firmalarla iş birliği yaparak ürünlerimizi ve çözümlerimizi daha geniş kitlelere yaymayı hedefliyoruz. Partner ekosistemini geniş tutarak, potansiyel iş fırsatlarını ve yeni müşterileri artırabiliriz. Bu sayede, küresel ölçekte daha fazla projeye imza atabiliriz.

Soru: Son olarak, güvenlik sektöründeki hedefleriniz nelerdir?

Onur Sırmatel: Güvenlik sektöründe inovasyon yaratabileceğimiz ve globalde farklı bir noktaya gelebileceğimiz alanlar var. Özellikle biyometrik verilerin güvenli ve kullanıcı odaklı bir şekilde yönetilmesi konusunda çalışmalar yapıyoruz. Bazen, ülkece yaşadığımız olumsuz olaylar bu tür teknolojilerin, yerli ve milli hassasiyetlerle geliştirilmesinin ve kullanıma sokulmasının önemini bizlere hatırlatıyor. Yakın zamanda, güvenliğin üst seviyelerde tutulması gereken kurumlarımızdan birinde yaşanan elim hadise de bize bu gerçeği bir kez daha hatırlatmış oldu. Günümüzde ülkemizde ve dünyada kritik tesislerde, stadyumlarda, kimi zaman ibadethanelerde ve okullarda yaşanan ve yaşanması muhtemel saldırı, sabotaj ve istihbarat girişimlerinin önüne geçmede, biyometrik doğrulama sağlayan yeni teknolojilerin devreye alınması zaruri hale gelmiştir. Bizler Ones Technology olarak proaktif bir çaba ile bu çözümleri geliştirmeye, güncel tutmaya, ülkemizde ve dünyada insanlığın hizmetine sunmaya devam etmeyi hedefliyoruz. Geliştirdiğimiz yeni teknolojilerle bugün ve gelecekte yaşanması muhtemel her türlü olumsuz senaryoya karşı tedbirli olmanın ne kadar önemli olduğunu da hatırlatmak isterim.

Bu röportajda, Ones Technology’nin global pazardaki stratejileri ve yenilikçi biyometrik çözümleri hakkında detaylı bilgiler edindik. Onur Sırmatel’e bize zaman ayırdığı için teşekkür ediyor ve başarılarının devamını diliyoruz.

Dört ayda bir yayınlanan BioAffix elektronik posta bültenine abone olarak yeni gelişmeler hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *